Podoloji Bilimi Tarihçesi

Ayak bakımının tıbbi tarihçesi daha ilk çağlardan başlayarak şifacılıkla yakın ilişkiler içerisinde olmuştur. En eski şifa kitaplarından biri olan ve M.Ö. 1500 yıl önceye ait olan Papyros Ebers isimli şifa kitabında, “aeb” kelimesi geçmektedir, ki bu da bu kitabı çeviren H. Joachim’e göre “Nasır” anlamına gelmektedir. Kitapta temel olarak nasır tedavisinde uygulanabilecek yöntemler anlatılmıştır.

Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat (M.Ö. 460-377) da ayak bakımıyla yakından ilgilenmiştir. Sırasıyla, Gaius Plinius Secundus (M.S. 23-79), Marcellus Empiricus (M.S. 379) ve Aetius (M.S. 550)’un da podoloji ile ilgili çalışmalar yaptıkları bilinmektedir.

Podoloji, 12. yüzyıldan itibaren yeni bir meslek dalı olarak gelişmeye başlamıştır. Almanya’da bu mesleğe “Bader” ismi verilmiştir. Bu meslek dalı, basit cerrahi işlemlere yönelik uygulamalar, tıraş ve hamamcılıkla birlikte yürütülmekteydi. Fakat aynı zamanda nasırları ve siğilleri iyileştirmek de bu iş koluna aitti.

Ancak ne yazık ki her meslek dalında olduğu gibi bu mesleği de ahlaki sınırlar içinde yapmayan kişiler türemeye başladığından, “Bader” mesleği 15. yüzyıla kadar kabul görmemiştir.

“Bader” mesleğini takiben Almanya’daki ayak bakımının tarihçesi İngiltere ve Fransa’daki ayak bakımına doğru orantılı gelişmiştir. Ayak bakımı, özellikle 18. yüzyılda mesleklerini Almanya ve Avusturya’da icra etmeleri yasaklanan ve bu nedenle göç etmek zorunda kalan Yahudilerce yaygınlaştırılmıştır. İngiltere ve Fransa’daki bu göçmenlerin içlerinden çok başarılı ve iyi eğitimli meslektaşlar ortaya çıkmıştır. Bu zanaatkârların hem “diş hekimi” hem de “nasır ameliyatçısı” olarak görev almaları 18. yüzyıla kadar devam etmiştir.

Fransa’da da ayak bakımı açısından benzer gelişmeler yaşanmıştır. 1762 yılında ilk defa bir pedikürcünün kitabı yayınlanmıştır. Eser, Rousselot tarafından yazılmıştır ve üç ciltten oluşmaktadır. Yine Fransa’da Nicolas-Laurent Laforest, 1782 yılında çok saygı gören kitabında kendisinin kullandığı aletlerini yayınlamıştır. Yayınlamış olduğu on bir adet bistürün şekli günümüzdeki aletlere benzemektedir. O zamanlar kullanılan tırnak keskisi bugün kullanılanlarla neredeyse aynıdır. Her iki yazar da o dönem Napolyon tarafından verilen “Chirurgien Pedicure de LL. MMe. Imperials et Royales” (Kraliyet Hanedanı ve İmparatorluk Ayak Cerrahi Uzmanı ve Eğiticisi) unvanına layık görülmüşlerdir. Rousselot ve Laforest’in kitapları Fransa’da podolojnin gelişimi için çığır açıcı nitelikte eserlerdir.

İngiltere’de podologlara “chiropodist” (şiropodist) ismi verilmektedir.

Kiropodi sözcüğü, David Low tarafından yazılmış ve 1785 yılında kullanılmıştır.

Podiyatri terimi, Amerika Birleşik Devletlerinden gelir ve “ayak doktoru” anlamına gelir. Kiropodi, Kuzey Amerika’da da aynen Birleşik Krallık’ta olduğu gibi gelişmiş, ancak unvan, chiropractice ile karışıklığa yol açmış ve 1918  Felix Von Defele tarafından podiyatrist terimi kullanılmıştır (Levy 1990).­ Bununla birlikte, ancak 1958 yılında mesleğin adı resmen kiropodi’den podiyatri’ye dönüştürülmüştür.

İngiltere’de genel olarak mesleğin gelişimi dernekler vasıtasıyla güçlenmiştir. Şiropodistler Derneği ve Podiatristler Birliği’nin kuruluşu 1912’ye kadar uzanır. Kurucu organlarından en önemlisi Şiropodistler Derneği’dir. 1945 yılına gelindiğinde, 5 tane bağımsız şiropodist derneği bir araya gelerek topluluğunun adını 1993’te Şiropodistler ve Podiatristler Derneği olarak değiştirmişler ve tek çatı altında birleşmişlerdir. Podiatry Association (PA) özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde podiatrist adının vurgulanmasında önemli rol oynamıştır. Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda bu kavramlar birbirinin yerine kullanılmakta ise de, temelde aralarında daha önce de değinmiş olduğumuz birtakım farklar bulunmaktadır. Podologi terimi İtalya’da, podologos İspanya’da, podologues Belçika’da ve Fransa’da kullanılan kavramlardır.

1532530856-unnamed.jpg